3 Mayıs 2010 Pazartesi

TÜRK MİLLETİNİN SABRI

Anayasa değişikliği ile şehitlerin artması ile açılımcılar saçılımcılar mutlu. Türk ordusunun seçkin subayları terörist diye tutuklanırken, AKP-PKK’lılar Ankara’da cirit atarken ülke ölü toprağı serpilmiş gibi.

Ülkenin genel durumu, kaos kelimesi ile ifade edilebilir.

Bakın; Vahşi hayvanlar uyuyan devleri ölmüş zannı ile saldırırlar… Çünkü beyinleri yoktur. Akılları midelerine bağlı olan kartallar uyuyan kurtların yemleri olur.

Bir kez daha hatırlatalım; Türklerin en belirgin özellikleri; hoşgörüsü, sabrı, dayanıklılığı; mazlum milletlere sahip çıkması, hamilik yapmasıdır.

Bu nedenlerden dolayı da; bu mazlum rolünü çok iyi oynayan milletlerin tuzakları, Türkleri tarih boyu sabırlı olmayı metanetli olmayı acı bir şekilde öğretmiştir..

Dillerle yürekler bir olmuş, insanlığa düzen, Türk’ün hayatının, olmazsa olmazı, olmuştur.

Türkler; Nemelazımcılığı; Şerefsizlik olarak addetmişlerdir..

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dememiş, zehirli yılanlara yaşama hakkı tanımamıştır.

Bilmiş ki; Zehirli yılanlar, kimi zayıf bulursa onu zehirleyecektir....

İslam’a hizmet; Türklüğe hizmettir, insanlığa hizmettir, anlayışı ile hareket ederken; Allah yolundan zerre kadar sapma göstermemiştir...

Allah’la insan arasına hiç kimsenin girmesine müsaade etmemiştir.

Atalarımızın sosyal hayata bakışı, insanlığa bakışı Hakkaniyetle davranmak, Hak yolunu göstermek olmuştur.

Gittiği her yere; düzen ve nizam götürmüş, adalet üzere hüküm vermiş, adaletle hüküm sürmüştür.

Medeniyet; Türklerle birlikte gelişmiştir.

Türklerin hassasiyetlerini ve güçlerini; rakipleri, düşmanları, haçlılar çok iyi tespit etmişlerdir.

Bu yenilmezliğin ve çalışkanlığın nedenlerini çok ciddi şekilde araştırmışlardır.

Adalet üzere hüküm vermeleri, mazlumların yanında yer almaları, yardımlaşmayı çok iyi bilmeleri ve uygulamaları, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, hadisini hiç unutmadan yaşamaları, kadınlara Cennet anaların ayakları altındadır, hadisinin anlamına göre davranmaları, kadınları Allah’ın en kıymetli emaneti olarak görmeleri...

Vatan sevgisi imandandır, hadisinin idrakinde olmuştur. Vatan sevgisinin; Allah sevgisi, peygamber aşkına eşdeğer olduğunu, Vatan için; ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim diye savaşa düğüne gider gibi gittiğini, tespit etmişlerdir.

Bu tespitleri yapan dış ve iç güçler; Türk’ün elindeki, yüreğindeki hasletleri yok edebilmek için oyun üzerine oyun oyun, tezgah üzerine tezgah kurdular, uyguladılar, uyguluyorlar.

Türklere yavaş yavaş Türk olma özelliğini kaybettirmeye başlamışlardır....

Din bizim en hassas yanımız olduğunu bilen Avrupalı; Türklüğümüz üstünde önce bu noktadan oyunlara başlamışlardır. Münafıkları, iktidara taşımışlardır

Yalakalık, nemelazımcılık, vurdumduymazlık, sahtekârlık gibi meziyet olarak yansıtılmıştır..

Dini değerleri istismar edenler, vatansız ve dinsizler; ulema kisvesine bürünmüşler; Allah’la kul arasına girip insanları cehalete sürüklemişlerdir.

Bunların yanında ahlaksızlık toplumda yaygınlaştırılmaya başlamış; rüşvet bilmeyen Türkler rüşvete bulaşmış, yalan talan dolan yaşam biçimi haline getirilmiştir.

Devleti ebed müddet diyerek, sadakatle devlete bağlı olanlar arasında ayrılık tohumlarını yeşertmektedirler.

Özgürlük ve demokrasi denile denile millet, kaosa sürüklenmektedir..

Gafletin acı faturalarını millet çok ağır öder hale gelmiştir.

Yapılmak istenen Türklüğün öz be öz hasletlerinin unutturulması, unutulma noktasına getirilmesidir..

Türklüğün erozyona uğratılması, beyni ve kalbi yabancılar için atanların amacıdır.

Ancak Türk’ün sabrının zorlanması halinde nelerin olduğu ise tarihi gerçeklerdir.

TUZ YOLU-ALINTI(Nurullah AYDIN)

Bu yazılanlara başka ne eklenebilir ki!!!!
Nermin AYDINLI

Hiç yorum yok: