20 Ekim 2009 Salı

PARDON

Haydi gözümüz aydın!..Demokratik açılım buymuş demek…Artık terör bitecek.PKK’lılar ellerinde mektupla barış elçileri olarak şehre indiler.Bir bayram havası, bir şenlik nerdeyse tatil ilan edilecek. Vatan haininin çocuk katilinin direktifiyle gelen teröristlerle birlikte birden demokratik bir ülke oluverdik. Sanırım AB’ye girmemizde bir engel kalmadı. Bu kadar kolaydı da neden yıllardır analar, babalar, eşler, çocuklar ağladı, ocaklar söndü? Neden gül gibi fidanlar soldu gitti? Pardon! PKK’lılar, vatan hainleri istemeden dağa çıktı, istemeden örgüt kararına uymak zorunda oldukları için sizleri şehit etti. Pardon! onlar masum, onların evleri, köyleri yok edilmiş…Onlar haklıymış Ya Sen Şehidim!...Üzülme! benim içim kan ağlıyor onların bu kadar rahat bir şekilde geldiklerini görünce…Vatanseverler bu kadar rahat değil. Kalemler her şeyi yazamıyor. Bakın olanlara, bakın onların rahatlığına acaba hayal mi görüyorum… Vatanı bölmek için örgüte katılacaksın, ölüm saçacaksın ve elini kolunu sallaya sallaya gelecek kahramanlar gibi karşılanacaksın. Demokratikleşme buymuş demek… Açlık, işsizlik ve yoksulluğun bitmesini istemek demokratik hak olmuyor, Kürt sorununda yanlış politikanın izlendiği, Kürt halkının ve önderinin barış ve demokratik çözümde ne denli kararlı, iyi niyetli ve ısrarlı olduklarını söylemeleri demokratikleşme oluyor. Türkiye sanayisini, ekonomisini, eğitimini, düzeltti sadece demokratikleşmesindeki en büyük engel olan Kürt sorunu kaldı. Pardon! Sizlerin Kürdistan’ın köy, kasaba ve şehirlerinde yeterli imkanlarla yaşamak istediğinizi unutmuştum. Pardon! Kürt kimliğinizin anayasal güvenceye sahip olarak özgür ve eşit yaşama istediğinizi unutmuşum. Pardon! ben, Türkiye Cumhuriyeti, Ülkesi ve Ulusuyla bölünmez bütünlüğüne, Tek devlet, tek ülke, tek ulus ve tek bayrak ülküsüne takılmış gidiyorum. Bu ülkede herkesin güllük gülistanlık içinde, sadece ve sadece kürt halkının her türlü ayrımcılığa maruz kaldığını unutmuşum. Pardon! Birileri tarafından artık dağdan inip siyasi arenada mücadele vermenizin istendiğini unutmuşum… Neden bu kadar sızlandım, neden geniş çerçeveden bakmıyorum olaylara. Sanırım ben çağ dışı, insan haklarını ihlal eden, ilerisini görmeyen halen Yurtseverlik peşinde koşan dar kafalı birisiyim…
20.10.2009

Nermin AYDINLI

Hiç yorum yok: