14 Temmuz 2008 Pazartesi

BİREYSELLİKTEN TOPLUMSALLIĞA


BİREYSELLİK:Kendi ihtiyaçlarını grubun üstünde tutar.Ben olgusu hakimdir.
TOPLUMSALLIK:Grubun ihtiyaçlarını ön planda tutar.Biz olgusu hakimdir.
İnsanoğlu ilkçağdan bu güne kadar var olma savaşı vermiş ve bireysellikten toplumsallığa geçişini bir türlü tamamlayamamıştır.Tarihin her evresinde kişisel hırslar,menfaatler hep öne çıkmış Birilerine bağlı olmadan yaşanamayacağı insanlara öğretilmeye çalışılması nedeniyle tebaa ve herhangi bir objeye bağlı 2.sınıf toplum oluşturulmuştur. Bir toplumun ortaya çıkışı tesadüfü bir olay değildir.Toplum yaşayan bir varlık,canlı bir organizmadır.Toplum olgusunu da bireyler meydana getirmektedir. Toplumların sosyal değişim geçirmeleri toplumsal ve bireysel bir kanundur.Değişmeyen hiçbir toplum yoktur.İnsan yanlız yaşayamayacağı ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacağı için iş bölümü yapmak zorundadır. Bu noktada toplumsal anlayış;bir topluma ait oluş, birlik olma,birlikte hareket etme işbirliği anlayışını doğurur.
Dünya da olduğu gibi, ülkemizde de bireysellik ön planda olduğu için bireysellikten toplumsallığa geçiş uzun zaman alacaktır.Milli duygusunu kaybetmeyen bir toplum olan Türk milleti bireysellikten toplumsallığa geçme potansiyeline sahiptir.Türk milleti olarak herkesin öz güvenini kazanması gerekir. Aldığımız görevi kendimize güvenerek para için değil, ülkemiz ve milletimiz için yerine getirmeliyiz.Bütün sistemimiz bireysel mi toplumsal mı diye değerlendirilmeli, kişisel olanlar atılıp(kişi hakları fazla zarar görmeden) toplumsal olanlar sisteme yerleştirilmelidir. Bu sorunu çözmek için en önce eğitime önem verilmesi gerekir. Bu da bireyselliğe önem veren Avrupanın ve Amerikanın eğitim sisteminin uygulanma isteğinden vazgeçilerek okullarımızda takım ruhu oluşturulmasıyla yapılabilir..Temel eğitimimizden başlayarak milli duygu aşılanmalı,her bireyin bu toplumun ayrılmaz bir parçası olduğu anlatılmalıdır.Türk milleti olarak birlik olup elimizi taşın altına koymalıyız. (Bir toplumu, yüz yüze geldiği engeller karşısında dirençli ve muzaffer kılan, o toplumu oluşturan bireyler arasındaki milli dayanışma ve birlik ruhudur.)Milli duygu, milli dayanışma ve birlikte hareket etme düşüncesi oluşturularak toplum bireysellikten toplumsallığa dönüştürülür. Bireyler tek başına bir anlam ifade etmez. Bireylerin toplumsal ahlakı bilmesi, toplumsal ahlaka saygılı olması, onun içinde var olması gerekir.Toplumu bireyler oluşturur bu yüzden toplumsallık inkar edilemez.Türk gelenek ve göreneklerinde paylaşma vardır.Komşun aç yatarken tok uyumama anlayışı vardır.Bu inanışlar sosyal hayatı düzenler,toplum yaşamını var eden olgulara her hangi bir yaptırım gücü duymadan gönüllü bağlanılmasını sağlar.Bu nedenle toplum; özünde ahlak ve inanç birliğidir.Mustafa Kemal in önderliğinde Kurtuluş savaşı inanç birliği ve güçlü ekip anlayışıyla kazanıldı.Bu inanç ve ekip anlayışı Türkiye Cumhuriyetinin temellerini attı. Cumhuriyet düşüncesi ussallık olduğu kadar toplumsallıktır.Cumhuriyet düşüncesi tarihçi, gelenekçi değil, toplumcu, pragmatik bir düşüncedir.Cumhuriyet düşüncesi bireye dayalı bir toplumsallık ile belirgindir.Cumhuriyet düşüncesi bir kamusal rasyonalite projesidir. Siyasetten, güdülen tebaadan, politikaya bireyler toplumsallığa dönüşmektedir.İşte bu yüzdendir ki kişisel hırslarımızı bencilliklerimizi bir kenara bırakıp ben kavramından biz kavramına geçmeyi başaran bir toplum yaratmalıyız.Ancak böyle bir toplumla güçlü oluruz, ancak; böyle bir toplumla örgütlü oluruz, ancak; böyle bir toplumla toplumsal refaha ulaşabiliriz ve geleceğimizden kuşku duymayız....

Nermin AYDINLI

Hiç yorum yok: